
13 Temmuz 1831’de Trabzon sancağına atanan Trabzon valisi Osman Paşa’nın Osmanlı’nın dış politikada Rusya ve İran ile yaşadığı sorunlar sebebiyle iç sorunların çözümünde yumuşak yüzlü politikası Tuzcuoğlu Memiş Ağa’nın yeğenlerinden Tahir Ağa’ya Rize mütesellimliği, Abdülkadir Ağa’ya Çürüksu kaymakamlığı gibi devlet görevleri verilmesini sağlamıştır.
Bununla birlikte Tuzcuoğulları merkezi hükümetin emirlerine rağmen bağımsız hareket etmeye başlayınca Osman Paşa tarafından bir kaç kez uyarılmışlar onlar da valiyi sadrazama şikâyet etmişlerdir.[15] Mısır seferi için 750 asker toplayarak Tahir Ağa’nın emrinde Osman Paşa’nın maiyetine asker gönderen Tuzcuoğulları valinin sefere katılmak için Trabzon’dan ayrılması üzere ayaklanmış, Abdülkadir Ağa birkaç bin adamıyla Eylül 1832’de Gönye üzerine yürüyerek kaleyi ele geçirmeyi başarmış dahası Mısır valisi Kavalalı Mehmed Bey ile anlaştığı iddiasıyla Gönye’den sonra Trabzon’u ele geçireceğini söyleyerek bölgeden taraftar toplamaya çalışmıştır. Trabzon valisi Osman Paşa durumu öğrenince geri dönmüş, adamlarından Çıldır Beylerbeyi Ahmet Paşa’nın görevlendiği oğlu Aslan Ali Bey 30 Ekim 1832’de isyancılardan Recep ve Laz Aslan Bey’i mağlup ederek Abdülkadir Bey’in yanına kaçmaya mecbur ederken, Şatırzade Osman Bey ile kaymakam Ahmed Paşa ise Livana kazasındaki Tuzcuoğlu taraftarlarını sindirmeyi başarmışlardır.[16] Sonuçta Abdülkadir Ağa aman dilemek zorunda kalmışsa da, İstanbul’da 7-8 ay kadar alıkoyulduktan sonra bir fırsatını bulup, kardeşi Tahir’in de yardımıyla Rize’ye kaçmış, orada yüksek vergileri bahane ederek isyan bayrağı açmış, etrafına 10 bin kişilik bir güç toplamayı başarmıştır. Abdülkadir Bey ilk iş olarak Gönye üzerine yürüyerek buranın mütesellimi Musa Bey’i konağında kuşatırken kardeşi Tahir Ağa Sürmene’de vali Osman Paşa’nın azledildiğine ve kendisinin Mısır Valisi Kavalalı Mehmed Ali Paşa ile anlaştığına dair propaganda yaparak adam toplamaya çalışmıştır.[17] Vali Osman Paşa, Sürmene civarında Tahir Ağa ile savaşan, Şatırzade Osman Paşa’nın yardımına Trabzonlu Hacı Salihzade ve Tirebolu voyvodası Kethüzade Emin Ağa’yı 8 bin adamla birlikte göndermiş, Gönye mütesellimi Musa Bey’in yardımına ise kethüda Ahmet Paşa komutasında 10 gemi ve 6 bin asker yollanmıştır.[18] Abdülkadir Ağa Gönye’de çok sayıda esir vererek Atina’ya doğru çekilirken, Tahir Ağa’da Sürmene’de tutunamamış sonunda her ikisi de Rize’deki konaklarına çekilmek zorunda kalmışlardır. Konakların etrafında siperler kazılarak binlerce Rizeli tarafından savulunca karşı tarafta kendi siperlerini kazmış çok sayıda kişinin öldüğü çetin çarpışmalar sırasında ağalar 30 Mart 1834’de Rize’yi terk ederek Of’a sığınmak zorunda kalmışlardır. Trabzon valisi Tuzcuoğullarını hükümet adına halktan istemiş hatta 1.000 kese akçe ile cezalandırma tehditinde bulunmuşsa da Oflular ağalarını vermeye yanaşmayınca 15 bin asker Of ilçesini kuşatmış ve isyancıların saklandığı Hundez’e doğru yürümeye başlamıştır.[19] Abdülkadir Ağa, Of’ta tutunamayacağını anlayınca 60 kadar Laz maiyetiyle Bayburd’ın Kırzıy-ı Süfla karyesine kaçmış buranın eşrafından Oflu Cansızoğlu Cafer Ağa’nın yanına sığınmıştır. Bayburt voyvodası İsmail Bey yanında Bayburt eşrafından Sarı Alioğlu Ömer Ağa ile birlikte Cansızoğlu’nun konağını kuşatınca 3-4 bin kişiyle direnmeye karar vermişse de Ömer Ağa’nın Cansızoğlu’nun adamlarını tehdit etmesi veya tanıdıklarını yanına çağırması ile durum değişmiş yanında ancak birkaç yüz adam kalan Ömer Ağa Abdülkadir Ağa’yı teslim etmeye mecbur kalmıştır. İsmail Bey, ağayı Erzurum Valisi Esat Paşa’nın yanına göndermiş, burada boynu vurdurulmuştur. Tahir ve Abdülaziz adlı kardeşleri ile bunların oğulları önce gizlendilerse de Esat Paşa’nın aracılığıyla affedilip, Aralık 1834’de Rusçuk ve Varna’ya sürülmüşlerdir.[20]
Lazistan halkının ağırlaşan vergi yükünden kurtulmak için Rusya’ya iltica etmeye çalıştığını buna karşın politik mülteci olmadıkları için geri gönderildiklerini bildiren 1851 tarihli bir belgeden anlaşıldığı kadarıyla bölgenin ekonomik durumu bölgede merkezi otorite tesis edilmekle birlikte düzelmemiştir[21].
Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. baskı) Nika Yayınları. Ankara, 2016