
1923 yılında Lazistan adı Rize olarak değiştirilmiş[1] 20 Nisan 1924’de merkez kazaya bağlı Mapavri, Kurayiseba ve Karadere nahiyeleri, Atina kazasına bağlı Hemşin ve Ardeşen nahiyeleri ile Hopa kazasına bağlı Viçe, Arhavi ve Kemalpaşa nahiyelerini kapsayan Rize vilayeti oluşturulmuştur.
17 Eylül 1924 yılında Mustafa Kemal Atatürk eşi Latife Hanım ile ve yakın arkadaşlarını alarak Hamidiye kruvazörü ile ilk kez Rize’ye gelmiş, vali, kentte görev yapan subaylar ve halk tarafından büyük coşkuyla karşılanmıştır.
1883 yılında Şeyh Hacı Ahmet Şemsettin tarafından yaptırılan ve 485 kitabı barındıran Altıkulaç Kütüphanesi kentin ihtiyacını karşılamadığı için 15 Mart 1925 tarihinde 8 bin kitap barındıran Rize Halk Kütüphanesi kurulmuştur.
1929 yılında Rize’nin ilk bankası olarak görev yapacak Ziraat Bankası Rize merkez şubesi hizmete girmiş, 1953’de İş Bankası, 1958’de Türk Ticaret ve Garanti Bankaları, 1959 yılında kentin ilk yerel bankası olan Çaybank ve Denizcilik Bankası merkez ilçede birer şube açmıştır[2].
1930’da İyidere ve Gündoğdu da nahiye yapılarak[3] Merkez kazaya bağlanmıştır. 20 Mayıs 1933 tarihinde kabul edilen 2197 sayılı kanun, 27 Mayıs 1933 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanarak Rize ve Artvin vilayetleri yani Artvin, Hopa, Şavşat, Borçka, Atina ve Rize kazaları birleştirilerek merkezi Rize olan “Çoruh” adlı yeni bir il oluşturulmuşsa da 3 yıl sonra 2 Ocak 1936 tarihinde 2885 sayılı yasa ile Çoruh tasfiye edilerek yeniden ikiye bölünmüştür. Bununla birlikte Hopa kazası bu sefer Artvin’e bırakıldığı için merkez ve Atina kazalarından oluşan Rize vilayeti 1933’e göre küçülmüştür.
Rize’nin 14 km batısında İyidere’de kıyı yolundan saparak güneye uzanan Rize-İspir yolu Rize’yi iç bölgelere bağlayan tek ulaşım güzergâhı olup[4], yapımına 1930 yılında başlanmış ancak 1950’lerde tamamlanabilmiştir. 1930 yılında İyidere-Karadere arasındaki 9 kilometrelik eski yol genişletilirken 7 km de yeni yol yapılmış, 1932 yılı sonunda devletin 5 bin liralık tahsisatına rağmen ancak 44 km’lik güzergâh tamamlanabilmiştir. Rize esnafı yardım kampanyası düzenleyerek[5], çalışanların gıda ihtiyacını, yol üzerindeki köprülerin yapımını üstlenirken, 3.058 maaşlı yol işçisinin yanı sıra 4.200 Rizeli de gönüllü olarak çalışmalara katılarak çalışmaları hızlandırmaya çalışmıştır[6].
Dağlık arazide yol yapımının zorluğu bir yana, sürekli yaşanan sel felaketleri köprüleri ve yolları tahrip etmesi gibi etkenler Rize’nin yaşam koşullarını ve ekonomik kalkınmasını güçleştirip, gurbete çıkmak dışında seçenek bırakmadığından Rizeliler yolun yapılması için her türlü fedakârlıkta bulunmuş, seçilmiş temsilcileri aracılığıyla devlet nezdinde de projeye destek sağlamaya çalışmıştır. 1940 yılında il bütçesinden Rize-Trabzon ve Rize-Pazar yollarını iyileştirmek için 6.719, 1941’de ise 2952 tahsisat yapılmışsa da, 1950 yılına geldiğinde sahil yolu her mevsim araç geçişine müsait hale getirilirken, Rize-Hemşin yolunun yapımı henüz sürmekteydi.
1926 daha öncesinde Cemiyeti Etfal adlı bir kurumun faaliyet gösterdiği kentte 1939 yılında Çocuk Esirgeme Kurumu Zekeriya Zihni Mahmutoğlu ve arkadaşları tarafından kurulmuştur[7].
Cumhuriyetin ilk yıllarında lise dengi okul bulunmayan Rize’de 1945 yılında Rize Kız 1930’larda Rize’de ilkokul öğrencileri öğretmenleriyle kardan kuzu yapmışlar Enstitüsü ile Rize Erkek Sanat Enstitüsü ve Yapı Sanat Okulu[8], 1951 yılında ise 75’i erkek, 8’i kız toplam 83 öğrencinin kayıt yaptırdığı Rize lisesi açılmıştır. 1940 yılında elektrik santrali işletmeye açılmış, 1944 yılından sonra mısır ve diğer ürünlerin[9] üretiminde ciddi bir azalma meydana gelirken çay ekim alanları fazlalaşmış, 1947 yılında Rize’nin ilk çay fabrikası Fener Mahallesi’nde kurulmuştur.
1954 yılında Rize Devlet Hastanesi hizmet vermeye başlamıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında halkın yoksulluk sebebiyle tarlalarda yalınayak çalışması ve bölgenin ılıman rutubetli iklimi ve ekim alanlarında insan gübresinin kullanılması gibi sebepler kancalı kurt hastalığının yayılmasını sağlamışsa da lastik ayakkabıların üretilmeye başlanması ve suni gübrelerin kullanımı tehdidi azaltmıştır[10]. Özellikle II. Dünya Savaşı’nın yaşandığı 1940’lı yıllarda yetersiz beslenme yüzünden yayılan verem hastalığıyla mücadele etmek için 1946 yılında Verem Savaş Dispanseri açılmış ve ilk 3 yıl içinde 565 hasta tedavi altına alınmıştır[11]. Bu dönemde Rize’deki tek hastane yılda 6500 hasta muayene edilip, 100 kadar ameliyat yapılabilen 40 yataklı Memleket Hastanesidir. 1950 yılında inşaatına başlanılan 175 yataklı Rize Devlet Hastanesi uzun bir aradan sonra yenilenmiş olup, 20 Ağustos 2005 itibariyle 400 yataklı yeni binasında hizmet
Cumhuriyetin ilk yıllarında lise dengi okul bulunmayan Rize’de 1945 yılında Rize Kız 1930’larda Rize’de ilkokul öğrencileri öğretmenleriyle kardan kuzu yapmışlar Enstitüsü ile Rize Erkek Sanat Enstitüsü ve Yapı Sanat Okulu[8], 1951 yılında ise 75’i erkek, 8’i kız toplam 83 öğrencinin kayıt yaptırdığı Rize lisesi açılmıştır.
1940 yılında elektrik santrali işletmeye açılmış, 1944 yılından sonra mısır ve diğer ürünlerin[9] üretiminde ciddi bir azalma meydana gelirken çay ekim alanları fazlalaşmış, 1947 yılında Rize’nin ilk çay fabrikası Fener Mahallesi’nde kurulmuştur.
1954 yılında Rize Devlet Hastanesi hizmet vermeye başlamıştır. Cumhuriyetin ilk yıllarında halkın yoksulluk sebebiyle tarlalarda yalınayak çalışması ve bölgenin ılıman rutubetli iklimi ve ekim alanlarında insan gübresinin kullanılması gibi sebepler kancalı kurt hastalığının yayılmasını sağlamışsa da lastik ayakkabıların üretilmeye başlanması ve suni gübrelerin kullanımı tehdidi azaltmıştır[10]. Özellikle II. Dünya Savaşı’nın yaşandığı 1940’lı yıllarda yetersiz beslenme yüzünden yayılan verem hastalığıyla mücadele etmek için 1946 yılında Verem Savaş Dispanseri açılmış ve ilk 3 yıl içinde 565 hasta tedavi altına alınmıştır[11]. Bu dönemde Rize’deki tek hastane yılda 6500 hasta muayene edilip, 100 kadar ameliyat yapılabilen 40 yataklı Memleket Hastanesidir. 1950 yılında inşaatına başlanılan 175 yataklı Rize Devlet Hastanesi uzun bir aradan sonra yenilenmiş olup, 20 Ağustos 2005 itibariyle 400 yataklı yeni binasında hizmet vermektedir.
Kaynak: Özhan Öztürk. Pontus: Antik Çağ’dan Günümüze Karadeniz’in Etnik ve Siyasi Tarihi (Genişletilmiş 3. Baskı). Nika Yayınları. Ankara, 2016